26.7 C
Singapore
Tuesday, January 21, 2025

MÜZİSYEN KİMLİĞİ, YÖNETMENLİK DENEYİMİ VE YAYIMLANMIŞ KİTAPLARIYLA DİKKAT ÇEKEN ULAŞ IŞIKLAR İLE “ KARASİNEK” ÜZERİNE KEYİFLİ BİR SÖYLEŞİ

Röportaja geçmeden önce Ulaş Işıklar kimdir? Bir özgeçmiş ekleyelim:1977’de Kırklareli’de doğdu. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo TV Sinema Bölümü’ndeki lisans ve yüksek lisansın ardından, “Türk Sinemasındaki Auteur Yönetmenlerin Filmlerinde Nihilizm ve Birey” başlıklı teziyle doktorasını tamamladı. İstanbul Beykent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema TV (İngilizce) Bölümü’nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. 
Birçok kısa film, video-klip, tanıtım ve eğitim filminin yönetmenliğini yaptı. “Nemesis; Ölüler Valsi” adlı kısa filmle Ege Üniversitesi 2003 kısa film yarışması kurmaca kategorisinde Birincilik ve Selçuk Üniversitesi 2003 kısa film yarışması Jüri Özel ödülü, “Shtriga; Bir Vampir Rüyası” adlı kısa filmle Ege Üniversitesi 2004 kısa film festivalinde En İyi Film ödüllerini kazandı. Birçok televizyon dizi ve programının yanı sıra, sinema filmi ve belgesel projelerinde de çeşitli görevler aldı. 
2010’da “Gecenin Çocukları: Son Dönem Korku Sinemasında Vampir Karakterinin Dönüşümü” adlı akademik sinema kitabı Avrupa Yakası Yayınları etiketiyle yayımlandı. Sinemayla ilgili pek çok kitap ve dergide akademik makaleleri yer aldı. İlk romanı “Gece Gelen”, 2013’te Geoturka Yayınları tarafından yayımlandı. Nietzsche, Camus ve Sartre felsefelerinden ipuçları barındıran ikinci romanı Karasinek, 2020’de Klaros Yayınları etiketiyle yayımlandı. Son kitabı 39 Merkez ise yine aynı yayınevi tarafından okuyucuyla buluştu.
Hâlihazırda sinema-felsefe alanında tamamladığı doktora tezine uygun şekilde, ‘felsefi’ temaları irdelediği edebi metin ve senaryo yazma çalışmalarını sürdürmekte, ayrıca lisans düzeyinde “Advanced Script Writing”, “Cinematography”, “Film Production”, yüksek lisans düzeyinde ise “Sinema ve Diğer Mecralar” ve “Kültürel Film Eleştirisi” derslerini vermektedir. 


Evet dostlar! Hazırsanız keyifli söyleşimize başlıyoruz:
Sevgili Ulaş Işıklar! Selamlar hoş geldiniz. İlk sorumuz şu şekilde:
Hakkında neredeyse hiç bilgi bulamadığım yeni yayınevlerinden. Yayınladıkları kitap ve yazar hakkında internet sitelerinde hiçbir bilgi bulundurmamaları üzüntü verici. Söz konusu kitap Karasinek. Yazarı ise Ulaş Işıklar… “ Hakkımızda” diye bir bölüm de eklememişler.”
Ekşi sözlükte bu şekilde bir entry var. Buradan başlayalım istedim. Kendiniz ve yayınevi hakkında kısa bir bilgi verip Karasinek sürecini anlatır mısınız?
Selamlar. Ben sinema akademisyeniyim. Doktora tezimi sinema ve felsefe temelinde yaptığımdan, varoluşçu felsefeyle çok haşır neşir oldum. Özellikle Nietzsche, Camus ve Sartre üzerine derinlikli çalışmalar yaptım. Karasinek, bu sürecin doğal bir sonucu olarak ortaya çıktı. Aynen metindeki gibi, bir gün otururken gözümün önünden bir karasinek geçti uçarak. Arkasından hayal gücüm harekete geçti ve Karasinek anlatısı oluştu. Elbette, hayal gücüyle birlikte, yukarıda değindiğim felsefi bilgiler ve kişisel varoluş sorgulamaları birleşerek bir karışım meydana geldi. Kitabı okuyanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır. Söz konusu entry ise benim de gözüme tesadüfen çarptı. Klaros Yayınları’ndan çıkan birçok eser var. Neden özellikle Karasinek zikredilmiş bilmiyorum. Klaros Yayınları, iki yıl gibi çok kısa bir zaman zarfında inanılmaz işler yaptı. Pek çok kitap bastı ve yazarları okuyucularla buluşturdu. Sektörün bir bölümünü domine etti diyebiliriz. Sadece roman ve öykü değil, şiir alanında da yoğun çalışmalar yapıyorlar. Kişisel olarak ben de Klaros ile problemsiz bir süreç yaşadım. Hala da yaşıyorum. İki taraf da mutlu sanırım.

Kaçak grubu, Ses isimli şarkısında” Sesini kaybedermiş hep sessiz kalan” diyor. Bu sözle kitabımızın ana karakterini ilişkilendirebilir miyiz? Ne anlatmaya çalışıyor bize?
Yazar- karakter ilişkisi bunun neresinde yer alıyor?

İlginç ve doğru bir yaklaşım. Kitabın ana karakteri N. de sesini ve eylemliliğini yitirmiş vaziyette. Bulmaya çalışıyor mu? İşte ondan pek emin değilim. Bir yanıyla hayatından memnun değil ve bu duruma bile isteye de katlanıyor gibi sanki. Hepimiz ölümlüyüz ve bunun bilincindeyiz. Yaşamda daha büyük bir manevi acı yok bence. Hele bir de hayatta olduğumuz noktadan hoşnut değilsek, işte bu ezaların en fenası. Karakter benden pek çok izler taşıyor elbette. Kitabın belli kısımlarını romandan ziyade, sayıklamalar olarak nitelendirmemiz mümkün. 

Son kitabınız Karasinek, pandemi döneminde okuyucuyla buluştu. Yayınevleri ve yazarlar bu dönemde oldukça sıkıntıya girdiler. Karasinek bundan nasıl etkilendi. Şimdiye kadar alınan eleştiriler hangi yönde seyrediyor?
Bu benim akademik olmayan ikinci kitabım. İlki 2013’te çıkan vampir romanı Gece Gelen idi. O zaman kitabın tanıtımı için bolca imza günü yapmıştık ve etkili de olmuştu. Tabii pandemi nedeniyle Karasinek için bu mümkün olamadı. Fakat bugün geldiğimiz noktada internet satışlarının eskiye nazaran çok fazla arttığı da bir gerçek. Dolayısıyla almak isteyen zaten online olarak bulup alıyor. Gelecekte bütünüyle böyle olacak herhalde. Eleştirilere gelirsek; yine önceki romanımla kıyaslamalı bir yanıt vereyim. Gece Gelen kolay okunan, aksiyona dönük bir metin. Bu nedenle o zamanki dönüşler daha çabuk ve genelde olumluydu. Karasinek ise çok daha progresif, okuyucudan ilgi ve dikkat talep eden, felsefi altyapısı olanlara çok daha lezzet verecek bir anlatı. Böylesi okurlardan çok pozitif geribildirimler aldığımı söylemeliyim. 

Fantazya- bilim kurgu, özellikle de felsefi çağdaş yazınlar ne yazık ki ülkemiz okuyucularında hâlâ pek kabul görmüş değil.  Böyle bir ortamda – önceki iki kitabı da baz alarak- bu tarz eserler vermek nasıl bir duygu? ” Ama bitmedi daha umut var” diyebilir miyiz?
Genel kabul görmesi çok da gerekmiyor bence. Günümüzde ilgi grupları o kadar çok ve dağınık ki, genele oynamak zaten çok mümkün değil. Gerek de yok buna. Felsefi bakış açılarıyla fantazyayı birleştiren yapıtların her zaman çok daha önemli olduğunu düşünürüm. Kafka öyle değil mi? Dönüşüm kadar müthiş bir felsefi fantazya bulmak zordur ve bu yüzden zamansız bir metindir. Hep okunacak.

Laline Paull’un Kovan, Sun-mi Hwang’ın Ucabileceğini Hayal Eden Tavuk isimli kitaplarında baş karakterler olan Arı ve Tavuk otoritenin karşısında yer alıyor ve kendi floralarının kaderini değiştirmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda bizim Karasinek’imiz hangi tarafta? Ayrıca hayvanlar üzerinden alegorikleştirilmiş eserler eleştirmenler tarafından ister istemez Hayvan Çiftliği ile karşılaştırılıyor. Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Karasinek ‘oluş’ tarafında. Evrenin mikro bir örneği olarak akışta döneniyor. Ana karakterimiz ise onu bize benzetmeye çalışıyor aslında. Bu sinek budur, şudur, oradaydı, şuradaydı diyor. Demek zorunda. Çünkü insan olarak kapasitemiz bu. Biz merkeziz ve her şeyi kendi perspektifimizden açıklamaya uğraşıyoruz. Bence bu koca bir zavallılık.


 Kitabın başlarında” şanssız” karakterimizi Karasinek’e patronluk taslarken görüyoruz. Finalde ise olay başka bir boyuta taşınıyor. Nedir insanların hep bu üstün olma gayreti. Elimize ne geçiyor. Ne umuyoruz ne buluyoruz?
Başka türlü yaşayamayız çünkü. Ya öyle yapacağız ya da yok edeceğiz kendimizi. İki türlü de elimize hiçlik geçiyor aslında. Dünya için tanımladığımız sahte hikâyelerin arkası boşluk. Sadece kartondan ambalajlar bunlar. Bunu yapamadığımız zaman ise, biz yokluğa koşuyoruz. Bunu umuyoruz ve bunu buluyoruz.

Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
“İlginç” bir felsefi edebiyat eseri okumak isteyenler tereddütsüz alsın. Ben olsam okurdum ☺ Röportaj için teşekkürler.

Latest

Dönencede Sayhalar: Aralık – 2024

Birkaç gündür uyumak eyleminin aslında sırtımda bir külfet olduğunu,...

Pitcairn Update (v2.1)

On the 5th of November 2024, exactly one year...

Navigating the Web3 Wave in Singapore

As the plane descended over the shimmering skyline of...

Don't miss

Pitcairn Update (v2.1)

On the 5th of November 2024, exactly one year...

AdAstraa.Net Pitcairn (v2.1) Güncellemesi Başarıyla Tamamlandı

You can quickly translate the update announcement into your...

Adastraa.net – Pitcairn Update (v2.1) Announcement!

We're pleased to announce that a major website update,...

Embracing Mortality, Celebrating Life: “1001 Nights Project”

Embracing Mortality, Celebrating Life: "1001 Nights Project" Raffles Place, SINGAPORE We...

Ad Astra Manifestosu

Bu şiir, 26 Ağustos 2020 gecesi Twitter’da, #perasperaadastra hashtagi...

When Dylan “Went Electric”

Bob Dylan’s performance at the Newport (Rhode Island) Folk Festival in 1965 is widely regarded as one of the pivotal moments in the history...

The Rolling Stone Interview: John Lennon

The Rolling Stone Interview: JOHN LENNON Part One: The Working Class Hero In a raw, candid interview, he talks about Beatles’ breakup, Yoko, and why ‘John Lennon/Plastic...

Tehlikeli Oyunlar

(...)Sanki benim de bir yakınım, bir dostum gelecekti. Sanki trenden, mesela Nazlı çıkacaktı birden ve boynuma sarılıverecekti. Ben de bütün olanları bir anda unutarak...

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here