2014’te kurulan ilk Neo-Beat çevrelerinden olan Beat ve Rock‘la özdeşleşen #çarerocknroll hashtagi geri dönüyor. Geçmişte birçok kişiyi birleştiren, Taksim’de, Kızılay’da, Alsancak’ta, Zeytinli’de duvarlara kazınan bu hashtag, aynı şarkılara inanan insanları birleştirmeye devam edecek. #çarerocknroll, bundan sonraki süreçte müzikle ilgili her türlü paylaşım akışının gerçekleşeceği kalıcı hashtag olacaktır. Geride bıraktığımız yıllarda distopyaya, umutsuzluğa ve karanlığa rağmen, Pink Floyd’un The Wall’da betimlediği gibi bir insanın düşebileceği en karanlık noktada, birlikte düşmenin birlikte ayağa kalkmak kadar güzel olduğunu bilerek, her şeye rağmen müziğin söyleyeceği çok şey olduğuna inanıyoruz.
Sartre’ın İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen önce Paris’te bir parkta Bulantı’yı yazarken yaşadığı kusma hissi, Roger Waters’ın sevdiği kadın tarafından terk edildikten sonra kendini bir otel odasına kapatıp The Wall’la çıkagelmesi, Jim Morrison’ın alkolizmle kendini yavaşça öldürmeyi tercih etmesi ya da John Lennon’ın The Beatles’ı -bir anlamda- dağıtıp Las Vegas’ta dip yapmayı tercih edişi… Hepsi ve daha fazlası canlı bir manifesto olarak notalarla yazılan kolektif bir öyküyü oluşturan parçalardı sadece.
Uğruna şarkılar yazılan Hector’a selam olsun. Distopyaya karşı #çarerocknroll!