Ryan Gosling’in Deneyiminden Esinlenen Sahne
Mia’nın, oyuncu seçmelerindeki son derece duygusal performansının kast direktörünün bir telefona cevap vermesi için yarıda kesildiği sahne, Ryan Gosling’in gerçek hayatta yaşadığı bir tecrübeden yola çıkarak çekilmiş.
Film Müzikal Tonu
La La Land’in genel itibarıyla müzik janrında bir film olduğu aşikâr. Lakin filmin anlatısı Mia kendini mutsuz hissetmeye başladığı noktada müzikalden ayrılıyor. Filmin yeniden bu türe dönüşü, Mia’nın oyuncu seçmeleri esnasında kendini keyifli hissettiği bir anda söylediği şarkıyla oluyor.
Ryan Gosling’in Piyano Başında Gösterdiği Performans
Yönetmen Damien Chazelle’in çekimleri kesmeler ya da montaj hileleri olmadan eski müzikallerin geleneğine göre çekmek istemesi sebebiyle Ryan Gosling çekimlerin ilk gününde piyano çalma pratikleri yapmış ve bunun sonucunda filmde piyanoyu kendi çalmıştır. Bu sahnenin tek seferde çekilebilmiş olması Gosling’in yeteneklerinin neredeyse sınırsız olduğunu gösteriyor. Öyle ki, filmde de rol alan başarılı piyanist ve müzisyen John Legend, Gosling’in piyano çalmayı öğrenmedeki hızını kıskandığını söylüyor.
Hollywood Tepeleri’ndeki Dans Sahnesi
Emma Stone ve Ryan Gosling’in dans konusundaki hünerlerini sergiledikleri, mor rengin hakim olduğu dans sahnesinin çekimleri çok kısıtlı bir zaman aralığında gerçekleştirilmiş. Sahneyi çekebilmek için iki gün boyunca sadece 30 dakikası olan ekip, bu kısa süre zarfında, oyuncuların da üstün gayreti sayesinde 5 tekrar almayı başarmışlar. Filmde ise 4. çekime yer verilmiş.
Beauty and the Beast
2017’nin tüm dünyada en çok gişe başarısı sağlayan filmi olan Beauty and the Beast’in La La Land’le çok ilginç bir bağlantısı var. Emma Stone, çekim takvimindeki çakışmalar nedeniyle La La Land’deki Mia rolü için Beauty and the Beast’te oynaması adına sunulan teklifi geri çevirmek zorunda kalmış. Aynı durum Ryan Gosling’in “Çirkin” rolünü geri çevirmesi için de geçerli. Beauty and the Beast, daha sonra Emma Watson ve Dan Steven ikilisiyle çekilmişti. İki filmin de müzikal türünde olması bu bağlantıyı daha da ilginç kılıyor.
Açılış Sekansı
Filmin “Another Day of Sun” şarkısını akıllarımıza kazıyan harika açılış sekansı, 43 derecelik çok sıcak bir havada, iki günde çekilmiş. Çekim süresini kısaltmak adına koreograf Mandy Moore sahnenin provalarına 2015’in Mayıs ayında bir park alanında başlamış. Moore, çekimler sırasında kazara görünmemek için bir otomobilin altına saklanmış ve oradan bağırarak dansçılara direktifler vermiş. Aynı zamanda bu sahnede sadece 30 dansçı yer almıştır. Arkada görünen birçok kişi ve araç CGI marifetiyle filme eklenmiştir.
Müziklerin Kaydedildiği Stüdyo
La La Land’in müzikleri Singin’ in the Rain, The Wizard of Oz ve diğer birçok MGM müzikalinin müziklerinin kaydedildiği stüdyoda kaydedilmiştir. Bu tercihin La La Land’ın sunduğu klasik Hollywood müzikali hissiyatına katkı yaptığını söyleyebiliriz.
Altın Küre Başarısı
La La Land, 74. Altın Küre Ödülleri’nde toplam 7 dalda ödüle ulaşarak daha önce One Flew Over the Cuckoo’s Nest ve Midnight Express’e ait olan rekoru kırmıştır. Film aynı zamanda aday gösterildiği 7 dalın da kazananı olarak, aday gösterildiği her kategoride ödüle ulaşma rekorunu da eline geçirmişti. Bu rekor da daha önce One Flew Over the Cuckoo’s Nest’e aitti.
La La Land Fikrinin Ortaya Çıkışı
Filmin fikir olarak ortaya çıkışı, yönetmen Damien Chazelle ve besteci Justin Hurwitz’in öğrencilik yıllarına dayanıyor. Bu fikre göre de filmin son hâlinde olduğu gibi Chazelle diyalogları yazacak, Hurwitz ise besteleri yapacaktı. İkili en başta filmlerini finanse edebilmek için 1 milyon dolar dahi bulabilmişler. Lakin projenin sürekli gelişmesi ve buna bağlı olarak gereken bütçenin atması üzerine fikrin rafa kaldırılması zorunlu hâle gelmiş. Chazelle’in önceki filmi Whisplash’in başarısının etkisiyle yapımcıların sunduğu bütçe 30 milyon dolara çıkarılmış ve böylece La La Land ortaya çıkmış.
Oscar Adaylıkları
La La Land, 14 Oscar adaylığıyla bu konudaki rekoru Titanic ve All About Eve filmleriyle paylaşıyor. Fakat, La La Land bu üç film arasında En İyi Film Oscarı’na uzanamayan tek yapım.
Kostüm Tasarımcısı Sandy Powell
Filmin açılış sahnesinde Ryan Gosling’in kullandığı arabanın radyosundan şöyle bir haber duyuyoruz: “Shakespeare in Love’ın da aralarında bulunduğu üç Oscar kazanan…” Bu haber, büyük ihtimalle Hollywood’un önemli kostüm tasarımcılarından olan Sandy Powell’a yapılan bir gönderme. Zira Powell, daha önce Shakespeare in Love, The Young Victoria ve Aviator filmleriyle En İyi Kostüm Tasarımı dalında Oscar kazanmıştı.
Chazelle’in Film Gösterimleri
Damien Chazelle, filmin yapım aşamasında, cuma geceleri ekibe ilham vermesi için klasik film gösterimleri düzenliyormuş. Yönetmenin La La Land’le ilham veren filmler arasından göstermek için seçtiği yapımlardan bazıları The Umbrellas of Cherbourg, Singin’ In the Rain, Top Hat ve Boogie Nights.
Mia’nın Kıyafetleri
Emma Stone’un canlandırdığı Mia’nın filmde giydiği kıyafetlerin çoğu klasik filmlerde gördüğümüz ikonik elbiselerin replikası. Örneğin Sebastian’la ilk buluşmasında giydiği yeşil elbise, Judy Garland’ın 1954 yapımı A Star is Born’da giydiğinin aynısı. Benzer şekilde başka bir sahnede giydiği siyah pantolon da Audrey Hepburn’ün Funny Face’te giydiğine fazlasıyla benziyor.
La La Land İsmi
Filmin adı, hikâyenin geçtiği Los Angeles’in lakaplarından birinden geliyor. La La Land lakabı şehrin rüyalarla dolu, gerçekliğe pamuk ipliğiyle bağlı bir yer olması sebebiyle üretilmiş. Bu lakabın ilk kez kullanılması ise 1979 yılında gerçekleşmiş.
Chazelle ve Hurwitz’in Müzik Grubu: Chester French
La La Land’ın başarısının arkasındaki iki önemli isim yönetmen/senarist Damien Chazelle ve Justin Hurwitz’in ortaklığı aslında çok eskiye dayanıyor. İkisi de üniversitedeyken Chester French isimli bir grupta birlikte müzik yapıyorlarmış. İkili sinema hayallerini gerçekleştirmek için gruptan ayrıldıktan sonra Chester French, önemli bir plak şirketiyle anlaşma şansı da bulmuş.
Kaynak: filmloverss.com