Gözümden sakındığım yüzler girdi hayatıma. Kalemi korumak için duvarlara ihtiyacım kalmamıştı, başlı başına bir şehir olmuştum. Sıcak bir iklimdim artık, denizlerle çevrili küçük bir şehri ısıtan…
Hayatınızdaki her başlangıç bir peri masalına dönüşebilir. Ben bunu İtalya’da yaşamaya alıştığımda başardım. Sanırım inanmakla başlıyor her şey ve sıkı sıkı sarılmakla hayallerinize… Bunu ilk duyduğumda gerçek olamayacağını düşünmüştüm. Sevdiğim duvarlarım vardı ama duvarların insanları değil sadece kaleleri korumak için olduğunu öykümün içinde öğrendim. Uzun zaman önce tanışmıştım kısa başlangıçlarla…. Renklere dokunmaya, harfleri koklamaya, insanları anlamaya çalışmaya, her gittiğim yerden bir parça koparıp kendime katmaya alışmıştım artık. Hayatın beni sevip sevmemesiyle ilgilenmiyordum artık, ben seviyordum hayatı, gökyüzünün dansını, kuşların vaveylasını…
Tanıdığım çok güzel bir insan, bana dünya insanı diye hitap ediyordu. Haklıydı da… Ben “dünya insanı” olmuştum artık. Gözümden sakındığım yüzler girdi hayatıma. Kalemi korumak için duvarlara ihtiyacım kalmamıştı, başlı başına bir şehir olmuştum. Sıcak bir iklimdim artık, denizlerle çevrili küçük bir şehri ısıtan… Ailemden, doğup büyüdüğüm topraklardan çok uzakta kocaman bahçeli küçücük evimde huzuru bulmuştum. Emek harcamadan olmuyormuş hiçbir şey, sevmek de emek istiyormuş meğer. Sıkıntılarımla, kuruntularımla bir barışa ihtiyacım vardı ve ben bunu İtalya’da başarmıştım. Ödünç sesler siliniyordu birer birer, ağrıyan yerlerime değebilen güler yüzlü insanlar vardı yanımda.
Biraz kare, birkaç kelime ve çokça neşe bulmuştum yollarımda. Yalnızlığın da neşeli bir tarafı varmış, sarı sayfalarımda öğrendim bunu.
Birilerine inanmanın yorucu bir şey olduğunu sanırsınız, halbuki bu tamamen istemekle alakalıymış. Mesleğimden dolayı sürekli konuşan ben, kalbimin suskunluğuyla çoktan arkadaş olmuşum meğer… Unutmaya çalıştığım şeylerin benimle arkadaş olmasına izin vermiyordum artık, onun yerine martılara deniz atıyor, kedileri suluyordum usul usul. Taşmak yerine içime sızmayı öğretti bana kelimelerim. Artık yazmak için ciğerime ihtiyaç duymuyorum, kursağıma uğramadan dökülüyor kelimelerim…
Bitmeyen yollarım var ve ben yorulmadığımı fark ettim uzun kalmalarda… Biraz kare, birkaç kelime ve çokça neşe bulmuştum yollarımda. Yalnızlığın da neşeli bir tarafı varmış, sarı sayfalarımda öğrendim bunu. Öykümün bana ihtiyacı vardı, sana da, hatta ona da… Bir zaman sonra içinde kaybolduğunuzu düşündüğünüz yerler, eviniz haline dönüşebiliyor. Yetişmek için kendinizi zorlamayın, geç kalmayın yeter… Zaman geç kalmaları affetmiyor..
Kocaman sevgilerimle Ayrık otu
Emeğinize sağlık.
Çok teşekkür ederim ❤️✨
Nasıl bir hikaye, nasıl bir akıcı dil,nasıl bir güzellik ….Hayat insanı nasıl bir şahane kalıba sokuyor, bunu ayrık otunda gördüm…Seni tanımak ne güzel. Seviliyorsun…Tebrik ederim. Kısa zamanda yaşadıklarını roman olarak okumayı çok isterim. Başaracağına eminim.Hayal gücün ve kalemin kuvvetli yolun açık olsun .
Çok teşekkür ederim ☺️🌿
Yüreğinizden döküleni yazan ellerinize sağlık
Bilmiyorum Serçe kuşu’nun söğüt dalını incitmemek Eğmemek gibi dikkat ile konduğu gibi nazik sevecen Kelimelerin içine konmuşsunuz kerelerce okudum her okuyuşum farklı sokaklara çıkardı beni Hayal ettim Ne kadar farklı yaşam içinde olduğumu hissettirdi ki bana Hayatı Otobanda yaşar gibi yaşadığımın farkına vardırdı Oysa Hayat ayrıntılarda sakin yaşamakta olduğunu Gösteriyor tıpkı Çin-Kore-Japon yaşamları gibi,,,Teşekkür ederim
Su gibi bir dil✍️ , harikulade 👏
🙏🌿
Kelimelerden sızan anlamlar (özellikle ironik olanlar) cümlelerin rengarenk dünyasını ne de güzel yansıtıyor. Yalnızlığın neşeli tarifini sıcak ve demli çayımla keyifle okudum. Eyvallah..
Çok güzel yerler. Senin adına sevindim gerçekten. Umarım bu hevesle bende görebilirim bu enfes yerleri…
Çok isterim🙏🌿
Supeer dünya insanı 👍kalemine sağlık
🥰🌺 teşekkür ederim
Müthiş bir yazı dizisi olmuş… Tebrik ediyorum 👏👏👏
Çok teşekkür ediyorum 🌿🙏
Okumaya doyamadım… Güzel yüreğine, kalemine sağlık
Çok çok teşekkür ederim ☺️🌿🙏☀️
Mutlu oldum beğenmenize🌿🙏
Bazı yazıları okurken yürek pır pır eder bazen Her cümlede pır pır oluyor bu yürek Kalemine yüreğine sağlık canımcım 💛💙
Umarım bir gün bir yerde rastlaşırız 🙏
Çok teşekkür ederim ☺️🌻
Yorulmadan okunabilen yazılar insanın ömrüne ömür katar. Kelimelerin uyumu, cümlelerin bütünlüğü, içeriğin ve anlatımın yalınlığı muhteşem. Bir yürek, beyne hükmedip ancak bu kadar güzel kaleme döktürür duyguları. Sevgine, varlığına sağlık Ayrık Otu 🧡🍀🧿
Emrecim çok teşekkür ederim ☺️🙏
Yorumların çok değerli benim için
“Zaman geç kalmaları af etmiyor”
Kalemin Yüreğin dert görmesin 💜
,,,geç kalmayın yeter,zaman geç kalmayı affetmiyor,
derken! biraz beni gördüm nedenlerim vardı hep erteledim,şimdi ki aklımla o hatalar olmazdı,
Dünyanın en güzel coğrafyasını mutsuz bir ülke…
Tebrikler,
yaşamın insana sunduğu fırsatlar içinde
küçücük kalbine kocaman şehirleri sığdırarak
takılmadan varolabilmek,
kendin olabilmek, bence gerçek mucize bu…
Ne söylüyorsan yaşıyor ne yaşıyorsan söylüyorsun.Seni anlatmanın en kısa yolu bu.
Bence de netsin 🙂
Not:MEMO :))
Dilediğin yerde !dilediğin gibi yaşamak !
Ancak güzel yüreklere verilen bir armağan olsa gerek!
Mutluluksa ,dilediğin yürekle dilediğin yerde yaşamak olsa gerek.
Sen herşeyin en güzelini hakediyorsun güzel yürekli güzel arkadaşım🌺
Başarılı olmuş Denizcim emeğine yüreğine sağlık.. 🙂👏🏼👏🏼🌸
Çok şaşırtıcı ve harikasın 🤗🎥🎶♥️
Yüreğine sağlık. Bir hayat, bir hikaye ile böylesine güzel anlatılmış… Duruşun bir çınar gibi gölgen ise huzur kokuyor…
Bir zaman sonra içinde kaybolduğunuzu düşündüğünüz yerler, eviniz haline dönüşebiliyor. Yetişmek için kendinizi zorlamayın, geç kalmayın yeter…
bayildim✌🏻✨
Harika 🫶
Çok güzel olmuş yüreğinize sağlık.👏👏👏
…yazmaya devam mı etmek gerek…
…daha çok Deniz atmaya martılara…
…öykünün “sana” her daim ihtiyacı var…