Karanlık ve sessiz bir cadde duvarında kalan bir afiş
Neden hüzün verir ki insana?
Yağmurdan ve tozdan renkleri solan resimler
Kimsenin izlemediği bir trajedi misali hayatlar
Kimsesizliğin ortasında kalan yalnız ve yabancı bir ruh
Sen ve ben belki biz…
Yırtık ve zamanı geçen bir afiş gibiyiz
Güzeldik eskiden, renkli düşlerimiz birer yıldız gibi ışıldarken gökyüzünde
Zamanın acımasızlığına aldırmadan yaşarken bir rüzgar eski aniden
Toza bulandık ve ardından allahsız bir yağmur yağdı üzerimize
Tüm renklerimiz soldu griye bulandı her yer
Yeniden dirilme vaktidir şimdi
Şarap ve şiir eşliğinde
Bol siyah ve bol gri eşliğinde
Ölmekten çok dirilmekten korkar insan
Korkumuz yok oldu ucuz şarap ve esrarın yardımı ile
Şimdi dirilme vakti
İntihar eden bir şarkıcının yarım kalan sözlerinde
Her şeyi bırakıp doğaya dönen insanın adımlarında dirilme vakti
Hayat bizim avuçlarımız da
Hayat bizim öldüğümüz günde
Bir afiş duvarda, yırtılmış ve solmuş
Artık hüzün vermez olur insana
Kendini gördükçe o afişte
Dirilme vaktidir dostlar
Bir anka kuşu misali yanıp kül olun
Ve kalkın uçma vakti şimdi…