Görüyorsun öyle olmadığını hiçbir şeyin, günleri Eylül sanırken, bakıyorsun ki bir kuşmuş gün. Kuşlarsa birer kırağı tanesi. Vakit mesela eksiye düşmüş. Rüyalar göz açıkken görülmeye başlamış. Ruh açıkken kimse yokmuş etrafta. Bedenin eseriymiş muhabbetler. O olmasa çokmuş boşluk. Çok basit, bir müzik randevu saati gibi bir şeymiş; iki insanı buluşturan. Filler sonra bitermiş şarkılar. Ve ölüler hayattakilermiş.