Seksenli yıllarda küçük mahalleler. İçlerinde top oynayan çocukların eksik olmadığı,iki taşın bir kaleye dönüştüğü dar sokaklar. Annelerin ellerinden tutulup misafirliğe, çay bahçelerine, pastanelere gidilen günler. Bir sıraya dört çocuğun sığmak zorunda kaldığı, dayakçı öğretmenlerin yanı sıra idealist öğretmenlerin de bulunduğu devlet okulu sınıfları. Yeni yeni ortaya çıkmaya başlayan süpermarketler, atari salonları ve nesli tükenmekte olan seyyar yoğurtçular, ayı oynatıcıları. Bu kısa tanıtım yazısına sığmayacak, Akdeniz’in güneşli sahillerinden henüz elektrik tesisatı bulunmadığı için buzdolabı bile olmayan köy evlerine kadar daha nice ayrıntı. Ahmet Güven’in kendi çocukluğundan yola çıkarak kaleme aldığı “1980’li Yıllarda Çocuk Olmak” alt başlığını taşıyan kitabı “Kuğulu Lunapark” o dönemin Türkiye’sini orta sınıf bir esnaf ailesi çocuğunun gözüyle sizlere aktarıyor. Son derece samimi bir üslupla, yer yer ironik bir mizah/kara mizah ve zaman zaman da duygusal bir anlatımla su gibi akan bu anı kitabı seksenli yıllardaki orta sınıf Türk ailelerini ve arka planda genel Türkiye panoramasını gözler önüne seriyor. Özellikle o seneleri yaşamış olan okurlar kitaptaki bir cümleye kahkahayla gülerken aynı cümlede gözlerinin hüzünle dolduğunu şaşırarak fark edecekler.