Otuz beşli yaşlar belki de yolun yarısı değildi. Yol ne kadar uzun ki ?
Hayatı boş beleş yaşamak mı yolun yarısı?
Yoksa hayatın yarısında yola çıkmak mı yaşamak…
‘Dante gibi ortasındayız ömrün.’ demiş şair Cahit Sıtkı peki ya bizde Dante’nin yolundan gidiyorsak. Neredeydi Dante !!! Cennet,Cehennem yada Araf da mı ?
Her insan kendi içsel yolculuğuna muhakkak bir gün çıkacak bu yol her ne kadar başlangıç olsa da bir şeylerin bitişidir.
Eğer bir içsel yolculuğa çıkmışsanız yolun yarısına gelmişsinizdir. Dante şöyle demişti bunları düşünürken ‘hayat yolumuzun yarısında, kendimi karanlık bir ormanda buldum’
Karanlıktan aydınlığa çıkmak için insanoğlu her zaman değişmeye mahkum olmuştur. Geçmişe baktığımızda bütün çağlar insanoğlunun değişimi sonucu kapanıp yeni bir çağ açılmış ve insanoğlu evrilmiş dir. Yüz yıllardır bu böyleydi günümüzde dünya pandemi ile değişirken bizlerde bir yerlere evriliyoruz farkında olmadan.
Bu içsel yolculuğu tamamladığınızda belki yolun yarısı değil, hayatımızın yeni bir çağı başlamış olacaktır.
Yola çıktığımızda yolun nerede bittiğini asla bilemeyeceğimizi Franz Kafka’nın da inandığı gibi, belki de karanlığı geride bırakmamıza sadece bir adım kalmıştır! Sözlerinde yolun nereye gittiği değil asıl olan yolun kendisi olduğunu anlıyoruz. Her adım bizi biraz daha aydınlığa ulaştıracaktır.
Bunlar yaşanırken bir yerlerde belki bir şehirde aynı yıldızın altında bu simülasyon bizi bir araya getirecek ve Satürn fısıldayacak!
Bizler hiçbir yerde değiliz yoldayız…
Hayat yol’un kendisi…..