26 C
Singapore
Friday, December 20, 2024

Paralel evrenlere inanır mısınız?

Paralel evrenlere inanır mısınız? Ben açıkçası pek bir tanık olmasam da inanırım-inanmak isterim. Belki mutlu olduğum ya da insan kalabildiğim bir evren vardır. Hayatım boyunca ki bu 27 yıllık bir zaman dilimine denk geliyor, mutlu olduğum bir an hatırlamıyorum. Bir gün “birey kendisine yakın olan bireylerle istemese de birlikte olacaktır” tarzında bir cümle okumuştum. Benim hayatım da sizin görmediğiniz – görmek istemediğiniz  insanlarla tesadüfi bir şekilde bir araya gelmekle geçti. Fahişeler, esrarkeşler, eşcinseller, hobolar, deliler, kaybedenler, defalarca intiharı deneyenler ve daha niceleri. Sanırım bunun sosyolojideki adı “alt kültür” lakin emin olun takıldığım insanlar pek “alt kültür” teriminden haberdar değillerdi. Bir gün öylesine kafam iyiydi ki her an her şeyi yapabilecek potansiyeldeydim. Evet, birini öldürebilirdim ya da kendimi fazlasıyla yüksek, bulutlara yakın bir binanın tepesinden aşağıya doğru bırakabilirdim. Bir an bir poşet gibi aşağıya süzüldüğümü düşündüm de harika bir sekans olmaz mıydı? Yani gözünüzde canlandırınca fazla sanatsal bir görüntü gibi gelebilir size lakin muhtemelen asfalta yapışan bedenimi kazımaya gelen belediye işçileri ve itfaiyeciler için pek “sanatsal” olduğunu söyleyemeyiz. Her neyse.. Bir kadınla tanışmıştım, yaklaşık 40 yaşında ve yaşına göre fazlasıyla seksi duran bu kadın, eski sevgilisini kalbinden bıçaklamak suretiyle öldürmüş ve bir süre içerde yattıktan sonra sizin bildiğiniz adıyla “deli raporu” alarak bir şekilde yırtmıştı. İkimizin de kafasının “fazlasıyla iyi” olduğunu söyleyebilirim. Ki bir sonraki kurbanı ben olabileceğim ve bunun karşılığında 1 ay bile hapis cezası almayacak bir kadınla Merkez Camii’ne karşı ot içmezdim. Kafam iyi olmasaydı da içerdim belki, bilmiyorum. Dudağının kenarına koyduğu cigaranın dumanını caminin minaresine doğru üfürürken bana “Nedensiz cinayet işleyen kişiler, postmodernizmin mağdurlarıdır” dedi. İlk başta kafamın fazlasıyla iyi olmasından ötürü ya da o an kadının göğüslerine odaklanmam dolayısıyla ki ikincisi büyük ihtimal, kadının söylediğine fazla anlam yüklemedim, yüklemek istemedim. Çünkü eminim ki o an o cümleye fazlasıyla anlam yükleseydim ben de postmodernizmin yeni kurbanı olmak ve kısa süreliğine de olsa insanların dikkatini çekebilmek adına birisini öldürebilirdim o gece. . .

Devamı gelecek.

Latest

Pitcairn Update (v2.1)

On the 5th of November 2024, exactly one year...

Navigating the Web3 Wave in Singapore

As the plane descended over the shimmering skyline of...

Dönencede Sayhalar: Kasım – 2024

Birbirine benzeyen ailelerde büyümüş, aynı yollardan geçmiş, aynı insanları...

Don't miss

Pitcairn Update (v2.1)

On the 5th of November 2024, exactly one year...

AdAstraa.Net Pitcairn (v2.1) Güncellemesi Başarıyla Tamamlandı

You can quickly translate the update announcement into your...

Adastraa.net – Pitcairn Update (v2.1) Announcement!

We're pleased to announce that a major website update,...

Embracing Mortality, Celebrating Life: “1001 Nights Project”

Embracing Mortality, Celebrating Life: "1001 Nights Project" Raffles Place, SINGAPORE We...

Ad Astra Manifestosu

Bu şiir, 26 Ağustos 2020 gecesi Twitter’da, #perasperaadastra hashtagi...

Dönencede Sayhalar: Kasım – 2024

Birbirine benzeyen ailelerde büyümüş, aynı yollardan geçmiş, aynı insanları sevmiş ve aynı şeylerden nefret etmiş gibiyiz. Karanlıklarımız farklı bir tek. Her şey aynı olsa...

Dönencede Sayhalar: Ekim / 2024

Kendi çevremde de insan kötülüğe meyillidir derim hep ama her seferinde kötülüğün bu kadar gerçek, bu kadar esrik ve bu kadar uçsuz olduğuna şahit...

Dönencede Sayhalar: Eylül – 2024

Sabahlar serin artık. Bulutlar hiç olmadıkları kadar ağır. Çiçekler eskisi kadar gürbüz ve coşkun bir tazelikle baş vermiyorlar topraktan. Renklerin üzerine buğulu, şeffaf bir...

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here