Paralel evrenlere inanır mısınız? Ben açıkçası pek bir tanık olmasam da inanırım-inanmak isterim. Belki mutlu olduğum ya da insan kalabildiğim bir evren vardır. Hayatım boyunca ki bu 27 yıllık bir zaman dilimine denk geliyor, mutlu olduğum bir an hatırlamıyorum. Bir gün “birey kendisine yakın olan bireylerle istemese de birlikte olacaktır” tarzında bir cümle okumuştum. Benim hayatım da sizin görmediğiniz – görmek istemediğiniz insanlarla tesadüfi bir şekilde bir araya gelmekle geçti. Fahişeler, esrarkeşler, eşcinseller, hobolar, deliler, kaybedenler, defalarca intiharı deneyenler ve daha niceleri. Sanırım bunun sosyolojideki adı “alt kültür” lakin emin olun takıldığım insanlar pek “alt kültür” teriminden haberdar değillerdi. Bir gün öylesine kafam iyiydi ki her an her şeyi yapabilecek potansiyeldeydim. Evet, birini öldürebilirdim ya da kendimi fazlasıyla yüksek, bulutlara yakın bir binanın tepesinden aşağıya doğru bırakabilirdim. Bir an bir poşet gibi aşağıya süzüldüğümü düşündüm de harika bir sekans olmaz mıydı? Yani gözünüzde canlandırınca fazla sanatsal bir görüntü gibi gelebilir size lakin muhtemelen asfalta yapışan bedenimi kazımaya gelen belediye işçileri ve itfaiyeciler için pek “sanatsal” olduğunu söyleyemeyiz. Her neyse.. Bir kadınla tanışmıştım, yaklaşık 40 yaşında ve yaşına göre fazlasıyla seksi duran bu kadın, eski sevgilisini kalbinden bıçaklamak suretiyle öldürmüş ve bir süre içerde yattıktan sonra sizin bildiğiniz adıyla “deli raporu” alarak bir şekilde yırtmıştı. İkimizin de kafasının “fazlasıyla iyi” olduğunu söyleyebilirim. Ki bir sonraki kurbanı ben olabileceğim ve bunun karşılığında 1 ay bile hapis cezası almayacak bir kadınla Merkez Camii’ne karşı ot içmezdim. Kafam iyi olmasaydı da içerdim belki, bilmiyorum. Dudağının kenarına koyduğu cigaranın dumanını caminin minaresine doğru üfürürken bana “Nedensiz cinayet işleyen kişiler, postmodernizmin mağdurlarıdır” dedi. İlk başta kafamın fazlasıyla iyi olmasından ötürü ya da o an kadının göğüslerine odaklanmam dolayısıyla ki ikincisi büyük ihtimal, kadının söylediğine fazla anlam yüklemedim, yüklemek istemedim. Çünkü eminim ki o an o cümleye fazlasıyla anlam yükleseydim ben de postmodernizmin yeni kurbanı olmak ve kısa süreliğine de olsa insanların dikkatini çekebilmek adına birisini öldürebilirdim o gece. . .
Devamı gelecek.