I.
Düşen her duygu ağırlık yapıyor toprağa
giz
çehreyi sarmış gökyüzü ışıltısından-
taç yapmış kendine arz – ‘an sahibi
ormanlardaki tilkiler ancak
toprak
toprak olarak dönerler
beynimin en ücra köşelerinden dolaşarak.
yaklaş tüme artık
yavaşça kulağına üfler – tüm var olmuş peygamberler – beraber dinlerler bunu.
Gelelim dünyevi duyguların birbirlerini geçmek için seviştiği
topraklara ki o topraklar üzerinde binlerce tohum bırakıp-
kusmak için yağmurlar birleşti, dünyevi ruhlar izler bizi
diker gözlerini en keşfedilmemiş yerlerinden akan
zehirli sıvılar yaratır
var olman
an’dır artık.
ıslah edilmiş yağmurlarla yıkanıp arın
ruhunun pisliğini akıtan bir parça lav
ve cehennem çukurundaki paslı bir çivi.
Beyaz bir karga kovalar
rüyalarında hapsolmuş tüm ruhlar
dinler
seni(n)
usulca.
– Kayra Celal NAZ