Evet cehennem böyle olmalı ,tabelalı caddeler ,duygusuz yüzler ve kurulamayan hayaller. Emir komuta çizgisinde çizgiye direnemeyen milyonlarca ensest. Elde ettiklerini yaşamlara değişen milyarlarca sosyomanyak. Tanrı yaratıcı bir ressam olduğunu kanıtlamak için en azından çabalayacaksa yanımda durup tüm kutsallık boklarıyla aşağıda başı kesilmiş bir tavuk gibi oradan oraya koşturup duran çok hücreli pisliklerine bakmalı. Işıklarla süslenmiş ve zenginliğin doğayı paramparça ettiğini anlatan o sürrealist reklam bilboardlarına bakıp iç çekmeli ve demeli ki ” işte burası insanlığın cehhenemi, böyle yazılmalı kelimelerimde”.
Popüler bir cehhenemde var oluyoruz evet !
Bir tilkinin gözyaşından çok kürkünün değerli olduğu bu yüzyılda ileri teknolojimiz için sizi kutlarım. Bugün teknoloji ölümü tanrının elinden alıp bizlere verdi. Sevinmeliyiz. Hepimiz kendimizin cehennemini birbirimizin cehennemini yarattık. Bu cehennem, kutsal kitaplar adında piyasaya sürülen ciltli yığınlardan çok daha kanlı ve süslü bir cehennem oldu çıktı.
Burada ne Tanrı ne Allah ne de diğerleri var . Burada yalnızca biraz sen biraz da derisi olmayan tüm masumlar var. Burada yalnızca biraz sen biraz da annesinin karnında deşilen binlerce canlı var. Burada yalnızca biraz sen biraz da kafası kesilip şeriat nidalarında cennet vaadinin simgesi olan bir inançsız var. Burada biraz sen biraz da söylenemeyen cüzzamlı sözler var ..
Cüzzamlı ve çürümüş sözler evet !
Şimdi kalkıp da elini göğe yönlendirip eleştireceksen beni ,durma yap bunu . Ama bilmelisin bir yerlerde direnecek tek bir cehennem tanımaz bulursan orada biraz da beni bulacaksın. Bir yerlerde inancından dolayı ölen bir inançlı varsa, benim gibi bir inançsızı karşında bulacaksın ..
Söylüyorum size!
Ben bir tanrıdan daha üstün şeyleri tanıdım, tanıdıkça tükendim.. Benim boynumda bir muska veya haç yok diye değil tükenmişliğim.
Benim tükenmişliğim ;
Biraz Nietzsche biraz Rilke ve biraz da Kerouac gizlidir…