Öngörülemez kavramlar döngüsüne girersen sende, suskunluğa bürünür yok olmaya başlarsın. Bu kavramda, sen varoluşunu ya bulamamışsın ya da neden varolduğunu kavrayamamışsın. ‘’Suskunluk en büyük erdemdir’’ demiş birisi, ona ben Bukowski ‘ nin demesiyle sen en büyük sikiksin cevabını vermek istiyorum.
Sen neredesin?
Kaybolduğun yerde kendini aramayı bırakıp, tekrar kendini doğurmalısın. Yeni benliğinle seni sen yapan olgularınla…
Yanıldım!
Yanılgı her daim hayatımın içinde var olacak bir olgu. Sende kendine incinebilme izni ver! Bırak seni incitsinler her incindiğinde kapıları kapatma, duvarlar ör kendine. Hayat denilen yol duvarlarımızın içinde gizli kalsın, duvarın dışında kalanlar seni ve beni anlamamışlardır. Onlar ördüğün duvarın dışında kalırlarsa, yoluna bak. Gördüğün yerde seninle aynı yolu paylaşacağım.
Susmayacağım, düşüncemi paylaşacağım ve ben olmaya devam edeceğim, belki duvarın dışında olanlar beni duymayacak ama beynimin içinde yola devam edecekler…
O sustu, Hey sen susma! Hiçbir zaman umut olmadığını söyleme bana.
Birlikte ayaktayız, düşeriz bölününce…