Hüznü kalıplara döktü insanoğlu,
Sonra üst üste dizdi, fazla yüksek olmasını istemedi
Yanına dizmeye devam etti…
En son, durdu insanoğlu
Baktı, dört tarafı duvar
Baktı ki dört tarafı kalıplaşmış hüzün…
Gözyaşlarını saklamak istedi insanoğlu
Bir fanusa doldurdu
Tuzu kaldı fanusta, buharlaştı gözyaşı.
Ve bir yağmur başladı aniden
Dört duvarın arasında, ayaklarına su doldu insanın
Su yükseldi, tenini delercesine sürtündü bedenine
Hüzünle kurduğu duvarların arasında,
Kendi gözyaşıyla boğuldu.
Oysa mesele hüzün değildi hiçbir zaman,
Her şey kalıplara dökmekle başlamıştı
Ya da gözyaşını bir fanusa hapsetmekle…
Neticede insanoğlu bugün ölü!
Neden aramayın,
Etrafınızda duvarlar varken bulamazsınız;
Hüznün illüzyonudur bu.
Dışarı çıkın,
Gözlerinizin görebildiği alanda hiç duvar olmayana dek yürüyün.
Ancak o zaman bulursunuz nedenini
Ya da tüm nedenleri kaybedersiniz…
Dinlemek isterseniz: https://soundcloud.com/tugceakdemir/her-yer-kaliplasmis-huzun